Adı üstünde İNSAN kaynağı!
İnsan Kaynakları bir bilanço kalemi olmadığından dolayı çoğu zaman şirketler tarafından göz ardı edilebilmektedir. Hâlbuki bu kaynak bir kurum için en değerli varlıklar arasında yer almaktadır. Hiçbir ekipman, hiçbir üretim ve hiçbir hizmet yeterli ve kalifiye insan kaynağı olmadan ticari olarak başarılı bir konuma ulaşamaz. Bundan dolayı insan kaynağını kurumun bir ekipmanı veya bir demirbaşı gibi görmekten daha da öte vazgeçilmez en değerli bir fonksiyon olarak benimsemek çok önemlidir. Çalışanlara değer verilmesi ve motivasyonu ticari olarak da ilave getiriler sağlayacaktır ve bunların unsurlarını önceki yazılarda irdelemiştik.
İnsanı insan gibi görmek her dinin ve genel ahlakın bir gereğidir. Çalışanlarımızın da insan olduğu ve bir makine parçasından çok farklı özellikleri ve ihtiyaçları olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Yasal çerçevede sağlanması gereken haklar doğru bir fizibilitenin gereğidir. İş Planı’nın, insan kaynağı ihtiyaçları ve maliyetlerini mevzuatın altında bir değerde görerek kar planlaması yapmasının bir manası yoktur. Esasında böyle bir hesap ilgili işin fizibilite esaslarına göre sıkıntılı olduğuna işarettir ve bu durum bir iş insanı için çok daha önemlidir, hatta herhangi bir işin başlangıçtan sakatlanmış olduğunu gösterir.
Peki, insan kaynağını anlatılanlar bağlamında bir değer ve kurumun en önemli unsuru konumuna getirmeyi başarmışsak sonrasında neler yapmalıyız? Bunun cevabı süregelen literatür ve pratik hayat uygulamaları ile evrilerek devam etmektedir. Ancak, tecrübe aşağıda özetlenen bazı unsurların vazgeçilmez olduğunu göstermiştir.
Öncelikle insan kaynaklarındaki her bir birey için azim/istek yaratılması gereklidir. İngilizce “will” kelimesinden gelen bu olgu bazı konularda “will power” yani azmin/isteğin gücü şeklinde de sunulabilmektedir. Bir insan için bu azmi ve isteği yaratmak, farkındalığını oluşturmak ve sürekliliğini sağlamak esas noktadır. Bu konuyu detayları ile başka bir yazıda ele alabiliriz. Bu aşamada anlatılmak istenen bunun yaratılması ve sürekliliği için neler yapabileceğimiz olmalıdır. Bu bağlamda bir kişinin mevcut durumda davranış ve iletişim, motivasyon faktörleri, duygusal zeka ve önceliklendirme şekillerine göre analiz yapılması faydalı olacaktır. Bu çalışma kişinin farklı şartlar içinde ne gibi farklı özellikleri olduğunu açıklamakta ve hem kurum hem de çalışan için daha net bir değerlendirme sunmaktadır.
Geçmişte İsveç merkezli Kreafor kurumu TTI kişilik testleri ile ülkemizde ilk kez başarılı birkaç proje gerçekleştirilmiştir. Bilimsel yöntemler, çevirimiçi ortamlar ve testler ve Türkçe dilinde yaratılan raporlar ışığında bireysel değerlendirmeler yapılabilmekte, çalışan ile karşılıklı farkındalık ve geri bildirim ortamı yaratılabilmekte, çalışana özel koçluk verilebilmekte ve hatta organizasyonda gerekli revizyonlar ve iyileştirmeler yapılarak toplam verimlilik artışı sağlanmaktadır. Böylesi bir çalışma kurumların Yetenek Yönetimi sistemleri ve Performans Yönetimi için çok faydalı veriler ve objektif bilgiler sağlayarak taraflar arası iletişime de katkı koyar.
Motivasyonun arka planında yatan azim ve istek için içsel gücü bu yöntemlerle ortaya çıkarmak ve yönetmek her kurum için faydalar getirecek aynı zamanda onlara verdiğimiz değerin de kanıtı olacaktır.
Dr. Bilinç Dolmacı
Comments