Çok çalış, başarılı olursun! öğütünü hep duymuşuzdur. Ama başarıya giden yolun düz bir çizgi olmadığını söylediler mi? Başarısızlıklarla, tökezlemelerle ve şüphe dolu anlarla dolu bir yolun başarıya ulaşabileceği pek tartışılmaz.
Bir şey uğruna çalışırken, genellikle başarısızlığı düşman olarak görürüz. Ama gerçekte başarısızlık öğretmendir, kaybolduğunuzda bizi doğru yola yönlendiren bir rehberdir. Başarısızlıktan korkmak yerine ondan tecrübe çıkarmalıyız. Hatta onun için çalışmalı ve her başarısızlıkta başarıya bir adım daha yaklaşmalıyız. Halterde “work for failure”, yani çakılana kadar yap denir ki kasların limitleri zorlansın, bir üst seviyeye çıkma şansı olsun.
Başarısızlık, henüz bilmediğimiz, geliştirmemiz gereken ve sınırlı olduğumuz noktaları gösterir. Bu dersler olmadan duraklarız. Her başarısızlık, bir üst seviyeye geçme fırsatıdır, başarıyı elde edebilecek kişi olma yolunda bir adım daha atmaktır.
Dünyanın en çığır açıcı fikirleri başarısızlıktan doğdu. Thomas Edison sadece ampulü icat etmedi, binlerce kez başarısız oldu, ancak sonunda neyin işe yaradığını buldu. Başarısızlık, bizi konfor alanından çıkarır, yeni şeyler denemeye zorlar ve problemi farklı bir şekilde ele almamızı sağlar.
Başarı mükemmel olmakla ilgili değildir, vazgeçmemekle ilgilidir… Başarısızlıkları son olarak görürsek, pes ederiz. Ama eğer başarısızlığı sürecin bir parçası olarak görürsek, devam ederiz. Her başarısızlıkta tekrar ayağa kalkmak, dayanıklılık inşa eder ve dayanıklılık başarıyı getirir.
Önemli olan sadece ne başardığımız değil, kim olduğumuzdur. Başarısızlık, bizi alçakgönüllü yapar, sabrı öğretir ve insan olduğumuzu hatırlatır. Karakteriniz ne kadar güçlü olursa, başarı geldiğinde o kadar anlamlı olur.
Başarısızlıkla karşılaştığınızda, ondan kaçmayın. Ona sarılın. Onun için çalışın. Çünkü başarısızlığın diğer tarafında sadece başarı değil, büyüme, yaratıcılık ve daha derin bir tatmin duygusu vardır!
Dr. Bilinç Dolmacı
Comments