Günümüzdeki akım kurumlar için personel performans ölçümü üzerinde yoğunlaşmakta, ancak bireyin organizasyon için değeri ve şahsi değerlendirme gibi konular göz ardı edilebilmektedir. Performans spesifik bir hedef için ölçüm yöntemi olarak kullanılabilir ancak bir bireyin bütün değerlendirmesi için yeterli değildir.
Performans ölçümü daha önce belirlenmiş spesifik hedefler için yapılır ve gözden geçirmeler ile hedeflere ulaşılması amaçlanır. Çalışan değerlendirmesi ise çok daha genel kapsamda sadece performansı değil, çalışanın kuruma olan bütün katkısını değerlendirmektir. Bu açıdan, günlük işler, kurum kültürü ve değerlerine uyum, liderlik potansiyeli, takım çalışması vb. unsurlar göz önünde bulundurulur.
Muhakeme, sorumluluk, bağlılık, öneri sunma, esneklik, inisiyatif alma, güvenirlik, davranış, iş kalitesi, verimlilik gibi kişisel özellikler ve kapasite değerlendirilmeli ve bireyin toplam değeri dikkate alınmalıdır. Bu tarz değerlendirmeler çok sık yapılmasa da yılda en az bir kez kapsamlı şekilde yapılmalı ve hatta birçok paydaştan geri bildirim de alınmalıdır.
Dolayısıyla, çok daha fazla faktör dikkate alınarak çalışanın kuruma olan toplam katkısını bulmak ve bunu da performans yönetim sistemi ile beraber yapmak ayrı bir uzmanlık alanı olarak gelişmektedir. Kısa vadede performans sonuçları hoş görünebilir ama uzun vadede çalışanın özellikleri ve kurum kültürüne uyumu ve katkısı belirleyici olacaktır.
İnsanı, insan gibi değerlendirmek gerekir. Kimse mekanik bir süreç değildir, şapkadan tavşan çıkarılamasa da insan potansiyeli kullanıldığında sürdürülebilir gelişim daha kalıcı olur, kurumsallaşma gelişir, performans de peşi sıra gelir. Bakış açısı bu bağlamda olan kurumlar daha az sıkıntı yaşar ve daha istikrarlı gelişim gösterirler.
Dr. Bilinç Dolmacı
Comments