Günümüzde dünya, değişim yaratabilecek etkin liderlere ihtiyaç duyan karmaşık bir sistemler bütünü olarak değişmiştir. Başarılı işlere ve kaydedilen aşamalara rağmen istenilen seviyede ve etik değerlere uygun liderlik eksikliği her alanda hissedilmektedir. Gündem büyük şirketlerdeki üst kişilerin skandalları ve etik olmayan davranışları ile sarsılmaktadır. Dolayısıyla, ülkemize, kurumlarımıza ve şirketlerimize liderlik yapacak ne tür liderlere ihtiyacımız olduğunu iyi düşünmek gerekir. Etkin olmayan kararların dramatik sonuçları olabileceği unutulmamalıdır. Etik liderlik kurumlarda, yönetim kurulu seviyesinde başlayan ve genel müdür’de de olması gereken bir husustur. Etik davranış genelde kendimizi değil de diğerlerini etkileyenlerin neler olduğuna dikkat etmektir. Etik liderler ise insanları, bir amaç için ahlaki boyuta uygun olarak etkileyen ve yönlendiren liderlerdir. Etik liderler, doğru olanı tüm paydaşların uzun vadeli çıkarına yapan kimselerdir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki; kararlardan etkilenecek olan diğer kesimler için ters etkiler olmamasını sağlamak yeterli değildir. Günümüzde önemli olan unsur bu kesimlerin, kurumun uzun ve kısa vade hedefleri ile beraber olumlu bir etki elde etmesini yaratmak olmalıdır. Dünyamızda etik liderlik, tüm kesimlerin kararlardan fayda sağlamanın yollarını aramaktır. Gerek politik gerekse kurumsal seviyede şekillenen karmaşık ilişkiler ve sistemler biçimleri, yukarıda bahsedilenin pratikte uygulanabilmesi için üstün beceri ve dikkat sahibi liderlere ihtiyaç duyulmasına yol açmaktadır. Politik ideolojilerin, sistemlerin ve değişimlerin, örgütsel bazdaki yönetim şekilleri ve sistemleri ile beraber evrimleşerek insanoğlu üzerinde sürekli baskı yaratması bu tip daha etkin ve etik liderlere ihtiyacı artırmaktadır.
Liderlik davranışının seviyelerine bakılacak olursa altı çeşit kişilik öne çıkmaktadır. Retçi olanlar kendi kazanımları için diğerlerinin zayıflıklarını kullanan ve sonuçlara aldırmayan, duyarsız olanlar başarıyı kendi kazanımları ile ölçerek mali ve güç getirisi için diğerlerinden faydalananlar, uyumlu olanlar yasaları minimum seviyede karşılayarak diğerlerinden faydalanan ve sonuçlardaki riskleri minimize edenler, etkin olanlar iyi birey mantığı ile toplumsal değerlere, ahlaka, yasalara ve erdemlere saygı gösterenler, proaktif olanlar değerlere bağlı olarak kişisel veya kurumsal fark yaratanlar ve bir üst aşamaya çıkaranlar, sürdürülebilirlik sağlayanlar ise her şeyin birbiri ile bağlantılı olduğu geniş çerçevede yer alarak tüm unsurların gelişimi için evrimleşmeyi destekleyen liderler olarak özetlenebilir.
Örneğin, Mandela’nın Güney Afrika için göstermiş olduğu liderlik en azından proaktif olan bir şekilde yer almıştır. Etik liderler hayatta bir misyonu olan ve etkin ile sürdürülebilir seviyeleri arasında bulunan insanlardır. Bir lider ne kadar etik olursa bırakacağı miras da o kadar esaslı ve uzun vadeli olur. Dolayısıyla, özel sektörde de etik olarak çalışan şirketler eninde sonunda daha başarılı olanlardır.
Bir liderin karşılaştığı en can alıcı sorun, kısa vadeli uygulamalarla uzun vadeli çıkarları dengeleyebilmektir. Liderlerin tümüyle etik olmayan bazı uygulamalarda bulunmak zorunda olduğu durumlar olabilir, ancak etik liderler doğru olanı yapmakla sonuçta onaylanır ve ödüllendirilirler. Liderlik seviyesinde etik unsurlarla bir uyum olmadığı zaman açgözlülük, yolsuzluk, kafa karışıklığı, ötekileştirme ve gerginlik unsurları ön plana çıkar. Geçmişteki örnekleri Enron skandalı ve Arthur Andersen’de ortaya çıkanlar olarak görülebilir. Bank of Scotland’ta zamanında ardarda ortaya çıkan skandallar da unutulmamalıdır.
Etik liderlerin kurumlara daha büyük değer kattığını düşünmemize rağmen, yüksek seviyeli liderlerde son zamanlarda ahlaki boyutta ortaya çıkan bu olayların neden meydan geldiği sorusu akıllara gelebilir. Günümüzde medya, kurumlardaki birçok olayın değerlere uygun olarak yapılmadığını gözler önüne sermektedir. Bunun sebebi, toplumun bir pozisyon için en iyi kişinin tecrübeli ve bağlantıları olan birinin olabileceğini düşünmeye alıştırıldığı ve şahsın kişisel değerlerinin hiç düşünülmüyor oluşudur. Bu bağlamda, bir liderin etik gücünü belirlemek için ipuçları şöyle sıralanabilir:
Yönetim yapılarının önemine ve çalışmasına değer vermesi, bu yapılardan tavsiye ve geri bildirim alması ve bu yapıların, kurumun karşılaştığı hususlar hakkında bilgilendirilmesini sağlaması
Çalışma arkadaşlarından dürüst geri bildirim alması ve arkadaşlarının belirli konularda kendisini eleştirmekte rahat hissetmesi, kendi takımından eleştirilere olumlu yaklaşması
Farklı paydaşlardan iletişime açık olması
Kurum içinde uygun kontrol mekanizmalarını desteklemesi, geri bildirim mekanizmaları oluşturması
Kurum değerlerini tüm paydaşlarla paylaşması ve ihlal edenler için önlemler alması
Değerleri yaşayarak örnek olması
Etik liderlik çok uluslu şirketlerin yerel yönetim ofislerinde de bulunması gereken önemli bir unsurdur. Böyle şirketlerin Genel Müdürleri göz önünde olan etik liderlerdir ve etik liderliğe taahhütlerini gösteren net değer ve standartlara ihtiyaç duyarlar. Bu değerler kuruma, topluma, faaliyet gösterilen ülke yasalarına ve çevresel unsurlarına uygun belirlenmelidir. Vizyon, misyon, strateji ve kararlarda etik değerlere vurgu yapılmalı ve hatta yönetim takımının etik yönetim süreci kurarak uygulaması gerekmektedir. Bir kurumun sorumlu davranmasını sağlayacak etik yönetim süreci için üç adet risk olabilir. Bunlar, şirketin liderlerinin etik değerlere görünür taahhüdü, kurumun etik değerlerinin iletişim kalitesi ve etik dışılıklara şirketin cevabının hızı, görünürlüğü ve kararlılığı olarak sıralanabilir.
Bir kurum etik liderliğini geliştirmek için aşağıdakilerden faydalanabilir;
İş ahlakı kuralları ve standart prosedürler belirlemek, önemli kararlar için etik komite oluşturmak, etik üzerine eğitim programları, iç denetim dahilinde etik için gözden geçirmeler yapmak, işe alım ve mülakatlarda etik kuralların sürece dahil edilmesi, çalışanların etik puanları üzerine geri bildirim almak, ihlallerle mücadele için prosedür belirlemek, kıdemli çalışanların geniş etik sonuçlar doğurabilecek kararlar için danışmalarını sağlamak, etik sonuçları olan konularda çalışanların yönetimi eleştirebilmesini sağlamak.
Görüldüğü üzere, etkin, proaktif ve sürdürülebilirlik sağlayan etik liderlere olan ihtiyaç ve bu yaklaşımın uygulamada da getireceği kazanımlar gerek ülkesel gerekse şirketlerin gelişim için büyük katkılar yaratmaktadır. Her alandaki çağdaş liderlerimizin bu özelliklere sahip bireyler olmasını sağlamak için çaba göstermeliyiz.
Dr. Bilinç Dolmacı
Komentar