İşletme dersinin ilk cümlesi bir işletme kar maksimizasyonu için uğraşır der. Evet, karlı bir operasyon uygulanabilir (feasible) bir iş için en önemli göstergelerden biridir. Uzun süre kar sağlayamayan bir iş sonunda ya ölür ya da dışarıdan destekle yaşam ünitesine bağlı olur. Kuruluş aşamasında belirli bir süre zarar göze alınabilir ama uzun vadede karlı olmak gerekir. Bu kaçınılmaz kurallardan biri…
Ancak, işin sadece karlı olması yeterli mi? Günümüzde her sektör ve birey git gide daha sofistike olmaktadır. İhtiyaçlar ve talepler çeşitlenmekte ve hassaslaşmaktadır. Dolayısıyla mevcut bir işin bugün karlı olması gelecekte de karlı olacağı anlamına gelmez. Karlı kalmak önemlidir ama bunun için kaliteli olmak gerekir. Kalite ise maliyettir ve kardan yer! İşte kafalar bu noktada karışıyor…
Basitleştirmek gerekirse, ekonomi teorilerinde olduğu gibi işletme teorisinde de terazi yaklaşımını düşünebiliriz. Bir tarafta kar diğer tarafta kalite, hangisi ağır bassa denge bozulur. Marifet karlı büyümek ise, -ki CEO ve CFO’lar ilk buna bakar- aynı zamanda kaliteli büyümek de olmalıdır, böylelikle terazimiz dengeli kalır. Tabi kalite sağlamak maliyet yaratır. Burada ipucu, ne kadar kalite maliyetini göze alıp ne kadar karlı büyümeyi anlık değil de uzun vadede sürdürülebilir kılmayı bilmek ve becerebilmektir. Çok büyük kurumsal firmalar bile bu konuda büyük kararsızlıklar yaşayabilir.
Tarih göstermiştir kalite bilinci uzun vadede değer yaratmada kaçınılmaz hale gelir. Dolayısıyla, yıllık karlılık rakamları dikiz aynası, kalite gelişimi ise önümüzü gösteren farlara benzer. El ele yürütülmesi gereken bu iki olgu kol ve bacak gibidir. Bunların koordinasyonu ise size kalmıştır. Bilançonuzda görünmeyen insan kaynağı, marka, algı ve tüketicideki hissiyat gibi birçok unsur vardır. Yönetim karmaşık bir süreçtir. Unutmayınız ki işletmede her şey matematik değildir!
Dr. Bilinç Dolmacı
Comments