Hem iş hem de özel yaşantımızda çoğu zaman kendimizi sorun çözmekle uğraşırken buluruz. İşi yapmaktan çok sorunlarla ve onları çözmekle uğraşmak daha fazla vaktimizi almaktadır. Profesyonel çalışanlar bunun farkına varıp maruz kaldıkları durumdan şikayetçi olabilmekte, ama evde olanlar sorunları işleri gibi görebilmektedir. Bu durum devamlılık arz etmesi halinde gerçek üretkenlik ve verimlilikte kayıplara yol açabilmektedir.
Bu durumu çözmek kök neden analizi gerektirir. Çünkü sorunlara yol açan ana sorunu bulmadıkça aynı sorunlarla karşılaşma riskimizi her zaman yüksek olacaktır. Dolayısıyla, sorunlar arasındaki bağlantıları görebilmek, bunların etkileşimini anlamak ve kök sorunun tespitini yapmak gerekmektedir. Çünkü her seferinde aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemek saflık olur. Kök sorun veya ana sebep çözülünce zaten bunun doğurduğu görünen sorunlar da ortadan kalkacak ve bizlere daha rahat bir ortam sağlayacaktır. Ancak, bunu yapabilmek objektif bakış açısı, analitik düşünce ve sonuç odaklı bir yönetim tarzı gerektirir. Kök sorunu bulmak ve çözmek bile bir süreçtir, bilimsel bir husustur ve iyi yönetilmelidir. Bunlara yeterli dikkat gösterilmezse kaş yaparken göz çıkarılabilir. Bu nedenle bu sürecin gerekliliğini kabul etmek ve yönteme güvenerek süreçte bağlı kalmak en önemli hususlardan biridir.
Kök soruna inmekten kaçınmayınız… Hayatınız ve işinizin daha rahat ve zevkli geçmesi, üretkenliğiniz ve verimliliğiniz artması sorunlarla boğuşma oranınızın ne kadar azaldığı ile alakalıdır. Dünyamızda insanın sorun odaklı değil de yaratıcı olması gerekliliği sürekli gelişimin esaslarındandır.
Dr. Bilinç Dolmacı
Kommentare