top of page

Merağımızı ne zaman kaybettik?


Merak etmek, sorgulamak, araştırmak ve öğrenmek insanın içgüdüsel olarak yaptığı ve tüm zamanlar boyunca devam eden doğal bir süreçtir. İnsan merak ettiği konuya odaklanır, onun hakkında araştırma yapar ve öğrenir, böylelikle çağlar içindeki gelişime de katkı koyar. Bilim ve sanat konuları hep bu dürtü ile gelişmektedir.


Ancak, son dönemlerdeki iletişim bombardımanı ve hazır bilgi çağı, yoğun yaşam temposuyla birleşince bizleri merak etmekten biraz alıkoyar hale gelmiştir. İnsanlar artık iletişimi anında cep telefonunda, bilgiyi ise internet ve televizyon gibi araçlarla hazır bulmaktadır. Bu durum insanı sunulanı kabul eden, söyleneni de bilgi sayan bir birey haline koyuyor. Düşünmekten uzaklaştırıyor. Halbuki insanın merak ettiği bir konuyu kendisi araştırmalı, okumalı ve farklı yerlerden teyit ederek kavraması gerekmiyor mu? Bu durumda ters giden bir şeyler ortaya çıkıyor gibi… Ekonomi alanında hem gelişmiş hem de geri kalmış ülkelerde sorunlar çoğalıyor. Yoksulluk, açlık, savaş, göç oranları pek düşmüyor, aksine dünyanın her yerinde tedirginlik artıyor. Uçak ve gemi teknolojisi bir aşamaya gelmiş ama çığır açan yenilikleri artık görmez olduk. Sosyal yaşam daha stresli, daha hareketli ve daha sorunlu oluyor. Sağlıkta aynı hastalıklar devam ediyor. Eğitim sistemleri birkaç örnek ülke dışında pek fazla aşama kaydetmiyor. İşte tüm bunlar girişte belirttiğim özelliklerimizden geri durmakla daha da pekişecek gibi…


Dolayısıyla, her ne alanda ve her ne ortamda olursak olalım merak etmekten, araştırmaktan, farklı kaynaklardan teyit ederek kendimiz için kavrayarak öğrenmekten vazgeçmemeliyiz. Hazır iletişim, hazır bilgi rahatlığı devekuşu misali başımızı kuma gömmek gibidir. Bizleri daha güzel geleceğe taşıyacak olan içimizde var olan bu doğal yetenektir, yeterli kullanalım.


Dr. Bilinç Dolmacı

13 görüntüleme

Comments


Hero image.png

Blog
İş İçin İçgörüler

bottom of page