Einstein’ın Japonya’da bıraktığı bir not “Mütevazı yaşamak, şuursuz bir başarı peşinde koşan huzursuz bir yaşamdan daha mutluluk vericidir” yıllar sonra değere binip satılmış…
Atatürk “kalpleri kırarak değil, kazanarak liderlik yapmayı tercih ederim” demiş ve mütevazı bir yaşam sürmüştür.
Yeni model mutluluk arayışları insanlara tekliğe dönme teknikleri vermekte ve egoyu en aza indirmeye itmektedir.
Dinler, yaşamın bir test ama fani olduğundan bahsetmektedir.
Yani, tüm bunların hepsi bir farkındalık, bir bilinç ve bir etik üzerine odaklanmamız gerektiğini öğretir.
Öte yandan, yukarıdakileri bahane eden boş vermişlik olgusu riski ise normal yaşam şartlarında zorlanmamıza yol açabilir, başka bireye zararın dokunmasına kadar gidebilir.
O halde gerçek mutluluk amacı nasıl olacak?
Işte burada Denge kritik olgu. Yani, üstte belirtilenleri kavrayarak farkındalığımızı artırırken zihin ve mantıkla da normal yaşam şartlarında yapılması gerekenleri yerine getirmek arasında bir dengeyi yakalamak gerekmektedir. İki tarafa da aşırı kayma olmadan duran bir terazi hem yük taşır ama aynı zamanda dingin olmayı da sağlar.
Yük taşımak gerekir, ama taşırken bunun bir terazinin tarafı olduğunu unutmadan dengenizi bozmayın, içsel ve dışsal denge ve dinginlik zaten her şeyin etrafınızda oluştuğunu size gösterecektir.
Yükün mutluluğu ile faniliğin mutluluğu birbirini dengelediği an gerçek dinginliği ve ölçülemeyen mutluluğu hissetmiş olacağız.
Her şey bir farkındalık meselesi.
Dr. Bilinç Dolmacı
Comments