Yapay dünyaya en büyük katkı da yapay zeka ile olmuştur. Ancak, yapay zeka öyle bir dönüşüme imkan sağlamaktadır ki iş yapış şeklimizden bilgiyi kullanmamıza kadar her şey değişime uğrayacaktır. Yapay gıda, yapay ürünler derken zekanın da yapayına sahibiz…
İnsanın doğası gereği yapaylaşması olumsuz olarak algılanır. Yapay ve yapmacık insan özellikleri genellikle hoş karşılanmaz. Özümüze uygun olarak doğal ve gerçek özellikler görmek isteriz. Etrafımızdaki dünya ve kullandığımız araçlar yapaylaştıkça daha hızlı ve daha verimli sonuçlar vermekte ve bu da hoşumuza gitmektedir. İnsan kapasitesinin üzerindeki bir görevi kısa sürede yerine getirmek büyük konfor sağlayabilir. Bu avantajları kendi faydamıza kullanmak da mantıklıdır. Ancak, yapay dünyanın insanın kendisini de yapay hale getirmesi sınırın aşılması demektir.
Örneğin, selamlaşan birinin gülümsemesinin samimi mi yoksa yapay mı olduğu şüphesi gibi insan doğasının içerisine soru işareti sokan bir unsur haline de gelebilir. Fikirlerin, hislerin ve kararların yapay şekilde alındığı bir insan dünyasında yaşıyor olmak bizleri memnun eder mi? Yapaylaşalım derken kendimiz de yapay bir hal mi alıyoruz?
Yapaylaşma ve yapaylaşmama ikilemi ileride kafamızı daha çok karıştıracak yeni bir fenomen olacak gibi… Organik, doğal, saf, katkısız, samimi, dürüst vb. kelimeler kavramsal olarak zıt bir arzu iken bilim ve teknolojik ile yapaylaşan tüm diğer unsurlar bu ikilemi körükleyecek. Marifet yapaylaşmanın getirilerini ve faydalarını daha doğal, basit ve kendimize özgü yaşamanın alt katmanında da tutabilmektir. Aksi takdirde yapaylaşarak yapay bir dünyanın içerisinde kayboluruz.
Yapaylaşmayı araç olarak görüp kontrollü ilerleyiniz, kullanınız ama kendiniz yapaylaşmayınız!
Dr. Bilinç Dolmacı
Commentaires