Çalışkan olmak, disiplinli olmak, planlı ve programlı olmak çocuk yaştan eğitimimizde bizlere öğretilen temel kavramlar arasındadır. Bunlar başarılı, huzurlu ve sorunsuz bir yaşam için gerekenler içerisinde yer alır. Ancak, gözden kaçan nokta çok çalışmanın her zaman verimli ve uygun olmadığıdır. Bir kişi çok çalışıyor diye övgü ve tatmin alabilir, hayatından da memnun olabilir. Ancak, bu o işin fayda maliyet analizi açısından mantıklı olduğu anlamına gelmez, hatta bazen zaman kaybı, emek kaybı ve maliyet oluşturduğu dahi düşünülebilir.
Bir işin yapılabilirliği işe harcanacak emek yoğunluğu ve süresi yanında bunlar sonucu elde edilecek çıktı ile kıyaslama yapılarak ölçülebilir. Yani, bir çalışan her gün gece yarısına kadar çalışıp ertesi gün işine devam ediyorsa ve bu emek o işten beklenen hedeflere ulaşmaktan uzak kalıyorsa, o zaman bu işin pek de mantıklı ve verimli olduğunu söyleyemeyiz. Hatta belki de ortaya mali kayıpları da olan fırsat maliyeti çıkarıyordur.
Bu açıdan çalışkanlık ve çok çalışıp başarılı olma prensibi, hangi emek ile kaç saatte ne tür bir iş sonucu hangi çıktılar elde edileceğine göre oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, gözle görünmeyen kayıplar ve maliyetler ortaya çıkar ve insan hayatının kalitesinden sürekli çalan bir hırsıza dönüşür. Aileden, arkadaştan, sosyal doyumdan ve özel yaşamdan çalan bu hırsız sinsi ve görünmez olur. Ancak bu, sonuç elde etmek için mantıklı olan gerekli emek ve zaman ayrımı yapılmaması gerektiği anlamına gelmez. Burada esas gaye denge yakalamak ve denge sonucu terazinin her iki tarafında da miktar elde edebilmeyi başarmaktır.
Normal bir işte sekiz saat iş, sekiz saat sosyal yaşam ve sekiz saat dinlenme ilkesi insan ihtiyacının bir gerekliliği olarak ortaya çıkmıştır. Bunun sınırlarını yukarıya veya aşağıya verimlilik esasını göz ardı ederek zorlamak, bahsedilen riskleri artırır ve durumu anlatılanlar açısından sorunlu hale getirebilir. Bazı şirketler, 40 yaş üzeri tecrübeli çalışanlarının daha verimli olduğu için haftada 3 gün işe gitmelerini tavsiye edecek kadar ileri uygulamalar dahi yapmaktadır.
Hayat kalitemizden sinsi hırsıza kaptırmamak için işe odaklandığımız kadar işin her açıdan verimli olup olmadığına da odaklanmayı unutmamalıyız, çünkü hayat geçiyor ve zamanı geri çevirmek imkansız.
Dr. Bilinç Dolmacı
Commentaires